Translate

Yazılar

18 Ocak 2024 Perşembe

Zaman Kimdedir!

 


ZAMAN SENDE Mİ?

    Gençlik olarak zamanın değerli olduğunun farkında mıyız? Önce bunu kendimize sormamız lazım. Hayatın telaşı mı bizi yoruyor yoksa zamanımızın kıymetini bilmemek mi? Gençlik son zamanlarda kendini anlaşılmadığını sandığından maalesef melankolik bir ruh haline bürünüyor. Oysa mevzu kendini anlatamamak değil mevzu istediklerinin hemen olmaması. Bütün gençlik elinde Alaattin’in sihirli lambasına sahip olup her istediğinin anında gerçekleşmesini istemekte. Ama böyle bir şey mümkün mü? Hz. Peygamber dini tebliğ ederken hemen oluversin düşüncesinde miydi? Çekmediği zorluklar, zahmetler, eziyetler kalmamıştı ama vazgeçti mi? Asla! Görevini yerine getirip dünyayı şereflendirdiği gibi insanlığın kurtuluşunun meşalesi oldu. Gençlik zaman kavramından uzak kaldıkça kendi hayatının da değersiz olduğunu düşünüyor. Ne diyordu Üstad Necip Fazıl “Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik… zaman bendedir ve mekân bana emanettir! Şuurunda bir gençlik…’’ Dinine, davasına, nesline ömrünü feda edecek bir gençlik… 

    Gençlikte tasarruf kavramını düşünelim. Tasarruf denilen kelime sadece parasal tasarruf olarak düşünülmemeli mesela. Gençlik olarak zamanımızın tasarrufunu sağlayarak hayatımızın önemli süreçlerine adımlar atmalıyız. Bir plan dâhilinde yaşamakta diyebiliriz buna. Gençlik dalgalı bir denizde kayık gibi düşünülmeli kimi zaman hırçın dalgalı, kimi zaman sakin bir dönem... Devamlı gelişmekte olan insanoğlu en kırılgan zamanınızı gençlik zamanında yaşamaktadır. Hayatında travma etkisi yaratacak eylemleri bu evrede yaşamaktadır. Gençlik yetişkinliğin tarlasıdır da diyebiliriz, gençliğinde neyi ekerse hay olan, canlı olan, insan olan o eşrefi mahluk kazandığı tecrübelerle hasatını yerden kaldırır ve hayatına yön verir erişkinlik zamanlarında. “Carpe diem” yani “anı yaşa” kavramı ile dillere pelesenk olmuş ve hayatlara düstur olmaya devam eden, aynı yaşamak tamlaması zaman kavramının ehemmiyetini hayatımızdan alıp götürmektedir. Herkesler anı yaşayarak, hayatı yaşamanın derdinde. Anı yaşayanın “Ufka bir bak, ilerle; inkılâba az kaldı.” diyen şairin dizesinde yeri yoktur. 

    Hz. Peygamberin (s.a.v) hayatına baktığımızda yanı başında en gençleri, en öncüleri görüyoruz. Hz.Ali, Hz. Osman, Zübeyr b. Avvam, Sad b. Ebi Vakkas … Her bir sahabinin birbirinden genç olduğunu ve yeni bir ümmetin inşasında ne kadar kıymetli olduğunu görmekteyiz. Gençler her ülkenin en büyük gücü ve silahıdır. Gençlerin en büyük silahı da zamanlarıdır. Unutulmamalıdır ki başıboş bırakılan her genç topluma yapılmış bir kötülüktür. Bu güç iyiliğe, güzelliğe, farkındalığa, yola, yoldaşlığa, ilme, irfana, ibadete yönlendirilirse o gençliğin önünde ne surlar kalır, ne kaleler, ne denizler, Sultan Fatih gibi, Tarık bin Ziyad gibi…

    Gençliğin zamanı gereksiz uyaranlar ile çalınmaktadır. Uyaranlar artıkça bağımlılıklarda artmaktadır bu noktada internet, sosyal medya bağımlılığını zamanın israfı konusunda da değerlendirebiliriz. Modern çağ hastalığı olarak hayatımıza giren teknoloji bağımlılığı birçok gencin psikososyal destek almasına kadar gitmekte olup madde bağımlılığını da geride bırakarak ön sıralara yükselmiştir. Değişen ve gelişen teknoloji ile ve bunun etkisi ile her an, her yerde, her zaman ulaşabilir ve erişilebilir olmak artmış iletişim kolaylaştığı kadar hayatı da zora sokmuştur. O kadar ki bir sendroma isim olacak kadar hayatımıza giren teknoloji “hayalet titreşim sendromu” ile ne zamanın içinde ve ne de zamanın dışında bırakabilmiştir bizleri… Gençler sosyal medya üzerinden gördüklerini ‘‘Benim neyim eksik, ben neden buna ulaşamıyorum?’’ gibi söylemlerle birbirine sosyal medya üzerinden akran baskısı yapmakta, aynı zamanda yoğun yetersizlik duyguları ile savaşarak maalesef kendilerini olumsuz duygulara yönlendirmektedir. Bu durumda kendini geliştirecek daha güzel hedefler varken, keyfi sefa olan durumlar ilgilerini daha çekmekte, sahip oldukları ilmi, bilgiyi ya da yetenekleri geliştirmek yerine “zamanlarını” hiçe sayarak keyfi âlemlere dalmaktadırlar.

    Zamanın farkında bir gençlik için ne yapılır sorusunu sorabiliriz herhangi bir kimseye ama öncelikle kendimize ben bir genç olarak zamanın ne kadar farkındayım?

    Zaman mı beni yönetiyor?

    Ben mi zamanı yönetiyorum diye sormalıyız? 

    Zamanı yönetenlerden olmayı dileriz.

 

 Not: Yazımız B12 Dergisi’nin Gençlik ve Zaman dosya konulu Ağustos 2023’te çıkan 5. sayısında yayınlanmıştır.


9 yorum:

  1. Kaleminize ve ufkunuza sağlık, zamanın sınırlılığını bizlere tekrardan hatırlatmış oldunuz. Balzac'ın da dediği gibi zaman öldürmek en pahalı harcamadır.

    YanıtlaSil
  2. Başarılarin devamını dilerim

    YanıtlaSil
  3. Kalemin ucundan ne güzel ferahlıklar dökülmüş, kalbime dokundunuz birçok gencin de kalbine aklına dokunmuştur diye düşünüyorum. Harika bir hatırlatıcı ,farkındalık tazeleyici çok güzel olmuş emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  4. Maşallah ne güzel hatırlattınız bize zamanı gelişi güzel kullandığımızı aslında ne kadar çok zamanımızın olduğunu kaleminize sağlık v.k ZF.ED

    YanıtlaSil
  5. Kaleminize yüreğinize sağlık başarılarınız daim olsun

    YanıtlaSil
  6. Zaman kavramı harika anlamışsınız tebrikler

    YanıtlaSil
  7. Anlatmissıniz olacaktı

    YanıtlaSil
  8. Teşekkürler eline emeğine sağlık

    YanıtlaSil
  9. Gençlerin dikkatle okuyacağı aynı zamanda her yaş grubunun farkındalığını arttıracak bir çalışma, beğenerek okudum, kaleminize sağlık

    YanıtlaSil